İstanbul Merkezli “Kamu Kurumları Aracılığıyla Dolandırıcılık” Soruşturması: Cumhurbaşkanının Eşinin Adı ve Resmini Kullanmışlar

İstanbul Merkezli “Kamu Kurumları Aracılığıyla Dolandırıcılık” Soruşturması: Cumhurbaşkanının Eşinin Adını ve Resmini Kullanmışlar 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, birçok mağdurun şikayeti üzerine kamu kurumlarını ve tanınmış kişileri araç olarak kullandığı öne sürülen bir dolandırıcılık ağına ilişkin soruşturma başlattı. Dilekçelerde, F.D. ve Ö.Ş. adlı kişilerin Cumhurbaşkanının eşi Emine Erdoğan ile fotoğraflarını paylaşarak güven kazandıkları, Milli Emlak Daire Başkanlığı ve diğer kurumlarla bağlantıları bulunduğunu iddia ettikleri, bu yolla mağdurlardan yüksek meblağlarda para topladıkları ileri sürüldü.

İstanbul merkezli yürütülen bir soruşturmada, farklı illerden birçok kişinin aynı yöntemle dolandırıldığı iddia edildi. Mağdurlar, kendilerini kamu kurumlarıyla bağlantılı gösteren kişilerin yatırım ve taşınmaz satış vaadiyle kandırıldıklarını belirterek savcılığa başvurdu.

Cumhurbaşkanının Eşiyle Fotoğraflar Paylaşarak Güven Sağladıkları İddia Edildi
Soruşturma dosyasına yansıyan ifadelere göre, şüpheliler F.D. ve Ö.Ş., mağdurlara kendilerinin devlet kurumlarıyla yakın ilişkileri bulunduğunu, özellikle Cumhurbaşkanının eşi Emine Erdoğan’la yakın temas içinde olduklarını ileri sürdü. Mağdurlar, bu kişilerin sosyal medyada Emine Erdoğan’la çektirdikleri fotoğrafları paylaşarak güven kazandıklarını, bu sayede “işlerin hızla çözüleceği” yönünde vaatlerde bulunduklarını ifade etti.

Emlak ve Milli Emlak İşlerinde Vaadlerle Para Toplandığı Öne Sürüldü
Dilekçelerde, şüphelilerin özellikle emlak, arsa ve Milli Emlak Daire Başkanlığı bünyesindeki işlemlerde kolaylık sağlayabileceklerini iddia ettikleri, bu kapsamda mağdurlardan yüksek meblağlarda para topladıkları belirtildi. Ancak söz konusu vaatlerin hiçbirinin gerçekleşmediği, yapılan ödemelerin geri alınamadığı aktarıldı.

Kişisel Verilere ve Tapu Bilgilerine Erişim Şüphesi
Soruşturma kapsamında, şüpheli F.D.’nin Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü sistemine yetkisiz şekilde erişim sağladığı iddiası da yer aldı. Savcılık, bu durumun Türk Ceza Kanunu’nun 136. ve 243. maddeleri uyarınca “kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi” ve “bilişim sistemine izinsiz girme” suçlarını oluşturabileceğini değerlendirdi.

Kamu Görevlileriyle Olası Bağlantı Araştırılıyor
Şikayet dilekçelerinde, şüphelilerle birlikte hareket etmiş olabileceği değerlendirilen bazı kamu görevlilerinin de tespit edilmesi istendi. Delil olarak banka dekontları, senetler, mesajlaşma kayıtları ve tanık ifadeleri savcılığa sunuldu.

Soruşturmanın, mağdur beyanlarının alınması ve iddiaların genişletilerek araştırılmasıyla sürdüğü öğrenildi.