AVUKAT SERTAÇ EKE "CHP’DE DEĞİŞİM İÇSELLEŞMELİDİR"
GÜNDEM, 06 Eylul 2024 11:49Haber : Murat Genç / Diyarbakır
AVUKAT SERTAÇ EKE "CHP’DE DEĞİŞİM İÇSELLEŞMELİDİR"
CHP’DE DEĞİŞİM İÇSELLEŞMELİDİR. DEMOKRATİK GÖRÜNÜMLÜ DEĞİL; LAFZIYLA VE RUHUYLA TAM DEMOKRATİK TÜZÜK VE DEVRİMCİ BİR PROGRAM HAZIRLANMALIDIR.
Cumhuriyet Halk Partisi, 2023 yılında gerçekleşen kurultay ile yönetsel bir değişim sürecine girmiştir. Bu değişim, toplumda büyük yankı bulmuş, CHP yerel seçimlerde birinci parti olmayı başarmıştır. Bu seçim sonucunu bir yönüyle iktidarda bulunan partinin aldığı düşük oyun etkisi belirgin kılmıştır. Bunun yanı sıra, CHP’nin toplumda yarattığı güven ve yenilenme vaadi, partinin yükselişinde önemli bir rol oynamıştır. Parti üst yönetiminin değişmesi ve siyasi rotasındaki öze dönüş sinyali olumlu olarak görülmelidir. Parti yönetiminde yaşanan değişimler, partinin kuruluş ilkelerine dönme arzusunu yeniden alevlendirmiş ve bu durum, hem parti içinde hem de toplumda geniş bir yankı bulmuştur.
CHP tabanında beklenti yükselmiştir. Bu beklentilerin karşılanması için CHP, önce tam demokratik bir tüzük değişikliği sonrasında, yeni döneme uygun sosyal demokrat bir program ve liyakatli kadrolarla iktidara yürümek zorundadır. Bu, sadece CHP’nin kendisi için değil, ülke demokrasisi adına da tarihsel bir zorunluluktur.
Parti içinde kendi iktidarı ile meşgul olan ve tüm yaşamını milletvekili olarak geçirmek isteyenlerin azınlık olduğu herkesin malumudur. Bu grupların parti içinde oluşturduğu tıkanıklığın aşılması, parti içi demokrasinin tam anlamıyla hayata geçirilmesi için kritik bir adımdır. Bugün CHP sadece tüzük değişikliği yapmamalıdır, aynı zamanda ülkeye demokrasi ve özgürlük vaat eden yüzyıllık çınar olarak kendi içinde de demokrasiyi uyguladığını tüm millete göstermelidir ve bu sayede tüm siyasi partilere örnek olmalıdır. Tarihi boyunca Cumhuriyet’in ve demokrasinin en önemli savunucularından biri olan CHP, kendi içinde de bu değerleri eksiksiz uygulamalı ve bu yönde köklü adımlar atmalıdır.
Demokratik görünümlü bir tüzük değil, lafsıyla ve ruhuyla tam demokratik bir tüzük inşa edilmelidir. CHP, bunu başaracak tarihsel birikime ve kadrolara da sahiptir. Partinin kurumsal yapısı, bu tür demokratik reformları gerçekleştirebilecek kapasiteye ve birikime sahiptir. *Tüzüğün değişmesi gereken bir çok maddesi vardır; bunların bazılarını sıralarsak:*
1. *Hakim Huzurunda Ön Seçimin Zorunlu Olması*:
CHP’nin kuruluş ilkelerinden biri olan halkçılık, doğrudan halkın ve parti tabanının iradesinin temsil edilmesini vurgular. Parti içindeki milletvekili ve belediye başkan adaylarının belirlenme sürecinde ön seçimin hakim gözetiminde yapılması, bu halkçılık ilkesinin hayata geçirilmesini sağlayacaktır. Ön seçim süreci, parti tabanının doğrudan karar mekanizmalarına katılımını sağlar, parti içi demokrasiyi güçlendirir ve merkezi yönetimin tek taraflı aday belirleme yetkisini sınırlar. Bu uygulama aynı zamanda parti üyelerinin, seçimlerde adaylarını belirlerken şeffaf ve adil bir süreçle karar verebileceği anlamına gelir. Böylece parti tabanı, kendisini daha güçlü hisseder ve karar alma süreçlerine aktif katılım gösterir, bu da parti içindeki demokratik kültürün gelişmesini sağlar. CHP’nin halkçı yapısına uygun olarak, bu madde parti tabanını karar süreçlerine doğrudan dahil eder.
2. *Merkez Yürütme Kurulunun Parti Meclisi Tarafından Seçilmesi*:
CHP’nin devrimcilik ilkesine uygun olarak parti içinde yenilikçi bir yönetim anlayışı geliştirilmelidir. Merkez Yürütme Kurulu (MYK), partinin en üst yönetim organlarından biri olduğu için, bu kurulun daha geniş bir temsille, Parti Meclisi tarafından seçilmesi, partideki katılımcı demokrasiyi güçlendirecektir. Böyle bir uygulama, parti içindeki güç odaklarının sınırlandırılması ve parti organlarının kolektif bir yönetim anlayışına sahip olmasına katkıda bulunur. Bu da parti içi denetimi artırarak, partinin kendi içinde demokratik değerleri uygulamasını sağlar. CHP, Atatürk’ün öncülüğünde şekillenen devrimci ilkeleri doğrultusunda, sürekli bir yenilenme ve katılımcılık anlayışını benimsemelidir. MYK’nın Parti Meclisi tarafından seçilmesi, bu katılımcılığı pekiştirir ve karar alma süreçlerinde daha geniş bir temsil sağlar.
3. *Genel Başkanın Milletvekili Belirleme Yetkisinin %5 ile Sınırlı Kalması*:
CHP’nin halkçılık ve demokratik yönetim ilkeleri doğrultusunda, genel başkanın milletvekili adaylarını belirleme yetkisinin sınırlandırılması, liderlik pozisyonunun aşırı güç sahibi olmasının önüne geçer. %5 gibi sınırlı bir yetki, parti üyelerinin ve örgütlerinin karar süreçlerine daha fazla katılımını sağlar ve genel başkanın kişisel tercihleri yerine, partinin genel çıkarlarına odaklanılmasını teşvik eder. Bu sınırlandırma, parti içi denetimi ve şeffaflığı artırırken, aynı zamanda parti içi demokrasinin güçlenmesine katkı sunar. CHP’nin kuruluş felsefesi, millet egemenliğine dayanır ve bu madde, lider merkezli bir yapıdan uzaklaşarak milletin temsil gücünü artırmayı hedefler. Bu sayede, genel başkanın gücünün dengeye oturtulması ve parti içinde kolektif bir yönetim anlayışının benimsenmesi sağlanır.
4. *Milletvekilliğinin Üç Dönem ile Sınırlandırılması*:
CHP’nin devrimcilik ve halkçılık ilkelerine uygun olarak, milletvekilliğinin üç dönemle sınırlandırılması, parti içinde yenilenme ve dinamizmin önünü açacaktır. Aynı kişilerle yıllarca devam eden siyaset anlayışı, zamanla parti içi tıkanıklıklara yol açar ve yeni fikirlerin, genç ve dinamik kadroların önünü keser. Bu sınırlama, yeni isimlerin, farklı bakış açılarının ve dinamik liderliklerin partide görev almasına olanak sağlar. Devrimcilik ilkesi doğrultusunda, sürekli yenilenme ve ilerleme için, kadroların da sürekli olarak yenilenmesi gerekmektedir. Ayrıca, bu madde partide yerleşik statükoyu zayıflatacak ve liyakate dayalı bir yükselme sistemi teşvik edecektir. CHP, bu yenilenme ve dinamizm sayesinde, halkın değişen ihtiyaçlarına daha iyi yanıt verebilecek esnekliğe sahip olacaktır.
5. *Blok Listenin Kaldırılması ve Çarşaf Listenin Zorunlu Hale Getirilmesi*:
CHP’nin çoğulcu ve katılımcı demokrasi anlayışı doğrultusunda, blok liste uygulamasının kaldırılması ve çarşaf liste zorunluluğu getirilmesi, parti içindeki temsiliyetin genişlemesini sağlar. Blok liste, merkezi ve dar bir yönetim anlayışını teşvik ederken, çarşaf liste, daha demokratik ve geniş bir katılımı sağlar. Bu değişiklik, partinin tüm kesimlerinin temsil edilebilmesine ve farklı görüşlerin parti yönetiminde yer bulabilmesine olanak tanır. Çarşaf liste yöntemiyle, her aday eşit koşullarda yarışır ve parti üyeleri en uygun gördükleri kişileri tercih etme imkanına sahip olur. Bu, partinin demokratik kültürünü güçlendirir ve CHP’yi kendi içinde daha adil ve şeffaf bir yapıya kavuşturur. CHP’nin laiklik ve eşitlik ilkeleriyle de uyumlu olan bu madde, parti içi ayrımcılığın önüne geçer ve farklı görüşlerin parti içinde daha güçlü bir şekilde temsil edilmesini sağlar.
CHP, tarihin kendisine verdiği sorumluluğu yerine getirmelidir; önce parti içinde tam özgürlük ve demokrasi, sonrasında ise ülkede bu ilkeleri hayata geçirmelidir. Tarih boyunca Cumhuriyet’in koruyucusu ve demokrasinin savunucusu olarak konumlanan CHP, bu sorumluluğunu yerine getirmek adına kendi içinde devrim niteliğinde adımlar atmalıdır. Bu süreç, sadece partiye değil, Türkiye’nin geleceğine de hizmet edecektir. CHP’nin köklü geçmişi ve birikimi, dönüşümü mutlaka gerçekleştirecektir.
Av. Sertaç EKE
CHP ÜYESİ
DİYARBAKIR
GÜNDEM, 06 Eylul 2024 11:49
Yorumlar (0)