İl Başkanı ÇALIŞKAN, açıklamasında Türkiye’nin dört bir yanında emekleriyle hayatı omuzlayan işçilere, memurlara, emeklilere ve emekçi kadınlara teşekkür ederek açıklamasında şu sözlere yer verdi:
“Üretenin yöneten olduğu, savaşsız ve sömürüsüz bir dünya umuduyla tüm işçi ve emekçilerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyoruz.”
Bu anlamlı günde, 1 Mayıs’ın yalnızca bir bayram değil; hakkın, hukukun, eşitliğin ve toplumsal vicdanın sesi olduğunu vurgulayan İl Başkanı ÇALIŞKAN şunları söyledi:
“Bu toprakların gerçek sahibi, sabahın erken saatlerinde yola koyulan, üretim hattında ter döken, çocuklarımızı geleceğe hazırlayan, atölyelerde, tarlalarda ve ofislerde alın teri döken milyonlardır.
1 Mayıs; emeğe saygının, adalete inancın ve toplumsal vicdanın sesidir.”
EMEKÇİLERİMİZİN ÇÖZÜLMESİ GEREKEN SORUNLARI VAR
İl Başkanı ÇALIŞKAN, Türkiye’deki çalışma koşullarının adil olmaktan uzaklaştığını vurgulayarak şunları söyledi:
“Bugün asgari ücret açlık sınırının dahi altına itilmiştir. Emekliler yıllarca verdikleri emeğin karşılığında yoksullukla baş başa kalmıştır. Üniversite mezunu gençler diplomalarıyla işsizlik kuyruğuna mahkûm edilmiş, kadın emeği kayıt dışı çalışmaya zorlanmıştır. Sendikal haklar kısıtlanmış, taşeron sistemi hâlâ modern kölelik olarak sürmektedir. Ne yazık ki iktidar emeği değil, rantı ve yandaş sermayeyi korumayı tercih etmektedir. Bu tabloya razı değiliz.
Devlet adamlarının siyaset etme imkânı buldukları bunca süre içerisinde fakirliği çözmek yerine fakirliği yönetmelerine razı değiliz.
İktidara geldiklerinde ‘2,5 milyon fakire bakıyoruz’ diyenler, bugün ‘4,3 milyon haneye sosyal yardım ulaştırıyoruz’ diye övünüyor. Bu maharetsizliktir, razı değiliz.
En zengin %20’nin ülke kaynaklarının %85’ini almasına razı değiliz.
Yolun başında siyasetçiler fakir, millet fakirdi. Yolun sonunda siyasetçiler zengin oldu, millet yine fakir. Simit hesabı yaparak gelenlerin bugün millete simidi bile hak görmemesine razı değiliz.
Emeklinin yani emek edenin, işçinin alın terinin hakkının verilmediği bu düzene razı değiliz..!”
Ayrıca, asgari ücretin açlık sınırının altına itildiğini, emeklilerin yoksulluğa terk edildiğini, gençlerin işsizlikle ve kadınların güvencesizlikle baş başa bırakıldığını belirtti.
ANAHTAR PARTİ’NİN EMEK POLİTİKALARI
Anahtar Parti'nin emek merkezli yaklaşımını hatırlatan İl ÇALIŞKAN, çözüm önerilerini şu şekilde sıraladı:
-
Asgari ücret, yoksulluk sınırının üstüne çıkarılacak ve alım gücü korunacaktır.
-
Emekli maaşları, insanca yaşamı mümkün kılacak şekilde yeniden düzenlenecektir.
-
Taşeron ve güvencesiz çalışma biçimlerine son verilecek, çalışanlara iş güvencesi sağlanacaktır.
-
Sendikal haklar anayasal güvence altına alınacak, sendikal örgütlenmeye müdahale edenlere yaptırımlar uygulanacaktır.
-
Kadın emeği; kreş desteği, eşit ücret ve güvenli çalışma koşulları ile desteklenecektir.
-
Genç istihdamı; mesleki eğitim, girişimcilik destekleri ve yerli üretimle artırılacaktır.
SON SÖZÜMÜZ
İl Başkanı ÇALIŞKAN, açıklamasını şu ifadelerle tamamladı:
“Bu ülkenin gerçek gücü; saraylarda değil, fabrikalarda, tarlalarda, atölyelerde çalışan emekçilerimizdedir. Biz lüks salonlarda değil; sabah servisine binen, çocuğunu okula gönderip işe koşan milyonların yanındayız. Anahtar Parti olarak bizler; emeğin siyasetiyle yürümeye, alın terini büyütmeye, adaleti inşa etmeye kararlıyız. 1 Mayıs’ta tekrar ikaz ediyor ve hatırlatıyoruz her ne pahasına olursa olsun Sayın Yavuz Ağıralioğlu liderliğinde kurulan Anahtar Parti olarak daima, Milletten ve Emekten yana olacağız!
Alın terinin gerçek sahiplerinin günü 1 Mayıs kutlu olsun..